Edep ve Hayâ ile ilgilidir.
Allâh’ın sevdiği bir haslet olan hayâ hakkında Efendimiz (a.s.m.) şunları ifade etmiştir:
“Her dinin (kendine özgü) bir ahlâkı vardır; İslâm ahlâkı’nın özü hayâdır.” [1]
“Arsızlık nerede ve kimde olursa olsun çirkinleştirir; hayâ ise nerede ve kimde olursa olsun zarifleştirir.” [2]
“Hayâ ve îman bir aradadır; biri gittiğinde diğeri de gider!” [3]
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "tuvalete girdiği/gireceği zaman başını örterdi" veya "tuvalete girdiği/gireceği zaman ayakkabısını giyinir ve başını örterdi" şeklinde çeşitli rivayetler bulunduğu gibi; Halife Hz. Ebubekir radiyallâhü anh ile ilgili olarak: "Allah’tan hayâ ediniz. Muhakkak ki, ben helaya girdiğimde/gireceğimde Allah Celle Celâlühü'den hayâ ettiğimden ötürü başımı örterim." şeklinde rivayet de var.[4]
İbn-i Abidin Hazretlerinin Telifi olan Redd’ül Muhtarında şu şekilde geçmektedir:
Bir kimse helâya gireceği zaman iyice başı sıkılmadan (içeride çok kalmaktan sıkılmadan) yerinden kalkmalı; üzerinde tazimi gereken isim (Kur’an harfleri) bulundurmamalı, başı açık veya sarıksız külahla girmemelidir.[5]