Bu metin böylece hiçbir ehl-i sünnet tefsir, hadis, kelâm ve tasavvuf kitaplarında geçmemektedir. Bu metnin geçtiği kaynak Bihar'ul Envar diye bir kitaptır. Bu eser ise Muhammed Bâkır el-Meclisî’nin Şiî'anın İmâmîyye koluna ait rivayetlerin tamamını içine alacak tarzda hazırladığı Arapça derleme eseri. Yani metin bu şekliyle şiâ kaynaklarında bulunmaktadır. Sıhhati ile ilgili ise hiçbir değerlendirme yoktur.
Ancak bizim kaynaklarımızda bu metnin yalnız bir kısmı bulunmaktadır. Örneğin Beyhâkî’nin Şaâb’ul İman adlı eserinde Hz. Ali’den şöyle rivayet edilmektedir;
“Yakında İslâm’dan sadece adı, Kur’ân’dan ise sadece yazısı kalacak. Bir adamın utanmadan ilim öğrenmesi ve bilmediği bir şey hakkında 'Bilmiyorum' demesi şaşılacak bir şey değildir. O dönemde mescitleriniz mâmur, ancak kalpleriniz ve bedenleriniz hidayetten harap olacaktır. O zaman gökyüzünün altında yaşayanların en kötüsü, aranızdaki âlimleriniz olacaktır. Onlardan fitne ortaya çıkacak ve yine onlara geri dönecektir.”[1]
Ruh’ul Beyan tefsirinde ise şöyle geçmektedir;
“Hz. Ali (radıyallahu anh) şöyle dedi: 'Öyle bir zaman gelecek ki, İslâm’dan sadece adı, Kur’ân’dan ise sadece yazısı kalacak. Mescitlerini imar ederler, ancak onlar Allah’ı zikretmekte harap olacaktır (zikretmeyeceklerdir). O zamanın en kötü insanları, o devrin âlimleridir. Fitne onlardan çıkacak ve yine onlara geri dönecektir."[2]